İSTANBUL (AA) – Sabancı Vakfı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları iş birliğiyle düzenlenen 23. Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, dördüncü haftasında Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi ve Sabancı Oda Tiyatrosu’nda sahnelenecek oyunlarla devam ediyor.
Sabancı Vakfı açıklamasına göre, Tiyatro Yanetki'nin “10 Saniye”, Zorlu PSM Prodüksiyon’un “Kum Zambakları”, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertainment’ın “Timsah Ateşi” ile Tiyatroadam’ın “Büyük İskender’in Atı” oyunları Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’nde; Sri Lanka Inter Act Sanat Tiyatro Enstitüsü’nün “Aşk ve Karantina” oyunu da Sabancı Oda Tiyatrosu’nda 18-24 Nisan'da sahne alacak.
Ünlü oyuncular Nergis Öztürk ve Algı Eke’nin başrollerini paylaştığı Tiyatro Yanetki’nin “10 Saniye” oyunu; anne ve öğretmenlerin “kutsallık” kavramını, eğitim sistemini, düzensiz aile ilişkileri ve etiket kavramlarının çocuk psikolojisini nasıl şekillendirebileceğini konu alıyor.
Zorlu PSM Prodüksiyon’un “Kum Zambakları” oyunu, yaşadığımız iklim krizinin doğa üzerinde yarattığı tahribatı hatırlatırken diğer yandan modern şehir hayatının içinde sıkışmış evli bir çiftin ilişki sürecine tanıklık etmemizi sağlıyor. Oyunun yönetmen koltuğunda Mark Levitas otururken sahneyi ise Evrim Doğan ve Umut Kurt paylaşıyor.
Sezonun gözde oyunlarından Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertainment’ın “Timsah Ateşi”nin başrollerini ünlü oyuncular Funda Eryiğit, Hazar Ergüçlü ve Kubilay Tunçer paylaşıyor. 1989 yılında Kuzey İrlanda’da geçen oyun; sevgisiz bir ev, kötürüm bir baba, işlemediği bir suç yüzünden sekiz yıl hapis yatan asi bir kız ile dindar ablasının hikayesini sürreal, grotesk bir kara-komedi diliyle aktarıyor.
Festival’in bu yılki uluslararası konuklarından Sri Lanka Inter Act Sanat Tiyatro Enstitüsü’nün “Aşk ve Karantina” oyunu bir genç kızın aşkı ve yalnızlığı arasındaki ayrılmaz bağlantıyı anlatıyor.
Tiyatroadam tarafından sahnelenen “Büyük İskender’in Atı” ise bireysel deliliğin, insanlık tarihi boyunca inşa edilen kolektif deliliğin yanında ne kadar zararsız ve masum kaldığının metaforunu izleyiciye aktarıyor.
