İSTANBUL (AA) – İstanbul’da yaşayan 77 yaşındaki Mamure Sezgin’in hayatı 10 yıl önce eşini kaybetmesiyle birlikte değişti.
Eşi vefat etmeden önce kendisinin hasta olduğundan şüphelenen ancak belirtilerini normal karşılayan Sezgin, eşinin vefatıyla uykusuz geceler geçirmeye başladı.
Denge problemleri yaşadığını düşünen ve bir yerlere çarparak yürüyebilen Sezgin, ilerleyen dönemde gündelik işlerini yapamaz hale geldi.
Yürüyemeyen, hareket ederken güçlük çeken, konuşmakta zorlanan ve elleriyle hiçbir şey yapamayan Sezgin’e, Parkinson teşhisi konuldu.
Uzun yıllar gördüğü ilaç tedavisinin de etkisi azalmaya başlayan Sezgin’in son çaresi beyin pili ameliyatı oldu.
Daha önce “Bir domatesi bile kesemez hale geldim.” diyen Sezgin’de, yakın zamanda geçirdiği ameliyatın ardından yüzde 70’e varan iyileşme tespit edildi.
Taburcu edildikten sonra evinin mutfağına döneceği günü iple çeken Sezgin, AA muhabirine, hastalık nedeniyle günlük işlerini yapamadığını anlattı.
Sezgin, eline bir bıçak aldığında domates bile kesemediğini ve yemek yapamadığını dile getirerek, “Hastalığım nedeniyle çok beceriksizleşmiştim. Öylece kalıyordum. Uğraşırken kendimden utanıyordum. Domatesi bir tuhaf kesiyordum. Bir iş yapıyorum ama çok tuhaf yapıyorum. Düzgün konuşamıyordum, yemek yiyemiyordum. O ufak işler iyice büyüdü ve hiçbir iş yapamaz hale geldim. Daha önce ilaç kullanıyordum ama sonbahardan sonra o da etki etmemeye başladı. Yürüyemez haldeydim, hiç yürüyemiyordum. Kendimi çok kötü hissediyordum.” diye konuştu.
Yıllardır gördüğü tedaviden artık bıktığını, bu nedenle son çareyi beyin pili ameliyatında gördüğünü kaydeden Sezgin, şimdi elini ve ayağını daha rahat oynatabildiğini söyledi.
Sezgin, “Mutfağa girmeyi özledim. Eve gidip domates keseceğim. Artık daha düzgün keserim. Denemek için bunu yapacağım. Nasıl yapacağım bilmiyorum ama daha iyi yapacağımı düşünüyorum.” dedi.
“Parkinson tedavisi artık gelişti ve oturdu”
Liv Hospital Ulus Hastanesi’nde görev yapan beyin ve sinir cerrahı Doç. Dr. Muhittin Emre Altunrende ise Sezgin’in hareket etmede, yürümede, konuşmada zorlanma ve aşırı terleme şikayetleriyle kendilerine başvurduğunu dile getirdi.
Zaman içinde hastanın ilaç tedavisine dirençli hale geldiğine dikkati çeken Altunrende, “Ameliyattan çok kısa bir süre geçti. Şu anda bile yüzde 70’lere varan bir iyileşme hali oldu. Parkinson multifaktöriyel bir hastalık. Genetik yatkınlık da var ama travmayla da olabiliyor. Pestisit gibi tarımsal ilaçların zehirlenmeleriyle de görülebiliyor.” diye konuştu.
Altunrende, Parkinson’un en yaygın nörodejeneratif hastalıklardan biri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“İlk önce nöroloji tarafından bu hastalarda ilaç tedavisi başlıyor. Hastanın yaşına ve sosyoekonomik durumuna göre ilaç tercihi yapılıyor. Böylece bu tedaviye başlanıyor. Hastalık ilerleyici olduğu için bu ilaçların hem miktar hem de sık kullanımı artabiliyor, çeşitliliği de artabiliyor. Bir süre sonra da bu hastalarda artık tedaviye dirençli bir hale gelmiş oluyor. Orada da beyin cerrahları devreye girip derin beyin stimülasyonu ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Biz, bunu en güvenli şekilde yapmak için de elimizden gelen bütün teknolojiyi ve ihtimamı gösteriyoruz. ‘Parkinson tedavisi artık gelişti ve oturdu.’ diyebiliriz ve gelişmeye de daha açık, birçok çalışmanın yapıldığı bir alan. İnsanların yaşam ömrü uzadıkça bu gibi hastalıkların ortaya çıkması da daha sık gördüğümüz bir durum.”
Muhabir: Gökçe Karaköse
