1. Haberler
  2. 3.Sayfa
  3. OSMANLIYA DÜŞMANLIK; ONLARIN AMENTÜSÜNDE VAR!

OSMANLIYA DÜŞMANLIK; ONLARIN AMENTÜSÜNDE VAR!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ecdadın hem ekmeğini yediler, hem iftira ettiler, hem okullarında okudular, hem de ihanet ettiler.  Türkiye’nin asli sahipleri olan ve zulümle nahak yere sürgün edilen Osmanlı Hanedanı üyeleri, dünyanın değişik ülkelerine dağıtıldı. Kendi ajanları vasıtasıyla oralarda bile rahatlık verdirmediler. Kinin ve düşmanlığın boyutuna dikkat etmek lazım…

1909’dan itibaren onların mallarını da yağmaladılar. Hanedan üyeleri yurt dışında hep sefil hayatı yaşadı. Düşmanlığın en daniskasını sergilediler. En zorlu işlerde çalışmak zorunda bırakıldılar. Ama hiçbir zaman bu zulmü kendilerine reva gören devletlerinin aleyhine bir tek kötü kelime etmediler. Osmanlı Hanedanındaki asalete bakmak lazım… Bu zulmü yaşatan kripto Sebat aylar ve dönmeyen dönmeleri, Türk olmadığı halde Türkçülük numarası yapanlar, Türkiye’nin zenginlik kaynaklarını da ele geçirerek, Osmanlı Hanedanına yaptıkları zulmün aynısını geride kalan Osmanlı Tebaasına da yaptılar. Arşivleri yok etmek suretiyle Türkiye’nin toplam arazisinin yüzde 80’nini kendi üzerlerine tapuladılar. Özellikle İstanbul Boğazı dukalığı kurarak, Türkiye ekonomisini kontrol maksadıyla, boğazdaki Osmanlı Paşalarından kalan bütün kıymetli saray, kasır, köşk, yalı ve villaları da Selanik’ten getirilen dönmeyen dönmelere tahsis ettiler.

SÜRGÜNDE BİLE RAHATLIK VERMEDİLER…

Fransa’da bir şehzade ölmüştür.

Kimse ilgilenmez Fransa hükümeti Türkiye’ye haber verir.

Türkiye’de hiç bir belediye bir mezarlık yeri vermediği için;

Cenazesi Manş denizine atılır. Bu şehzade Abdülhamit Han’ın Oğludur.

Diğer bir hanedanı Osman açlıktan parkta ölüsü bulunmuş, 2 aylık torunu sürgünde soğuktan donarak ölmüştür.

Diğer bir hanedanı Osman gömüldüğü mezarın aidatı ödenmediğinden mezardan kemikleri çıkarılıp mazgala atılmıştır.

Hanedanı Osmanlı hanımları bulaşıkçılık yapmıştır.

Abdülmecit efendinin tabutuna esnafa borcu var diye haciz konulmuştur.

Abdülmecit’in oğlu Ömer Faruk Efendi ise

“Her türlü siyasî haktan mahrum olarak vatanda yaşamama müsaade edin. Boğaziçi’nde balıkçılık yapmaya razıyım” diye. Cemal Gürsel’e bile mektup yazdı.

Sonunda kabul edilmeyeceğini anlayınca,

o sırada Hanedan hakkında bir yazı yazmış bulunan rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’ye bir mektup yazarak “Bizi vatana kabul etmeyeceklerinden emin oldum.

Bir zarfın içine Allah rızası için bir avuç vatan toprağı koyun da hiç olmazsa kabrime konulsun.” diyecek kadar vatan hasreti içinde kıvranmış bir insandı.

HANEDAN BİR ERZURUMLU SAYESİNDE YURDA DÖNDÜ!

Tarihin birinde davetli bulunduğum bir toplantıda duyduğum cümlelerle iftihar ettim. Şöyle ki, Erzurum’daki toplantıya eski milletvekilleri, valiler, bazı profesörler ile bazı üst düzey yöneticiler de katılmıştı. Hemşerimiz eski milletvekili, MTTB eski genel başkanı Rasim Cinisli ‘ye sorulan bir soru üzerine şu cevabı verdi:” milletvekilliği yaptığım dönemde yaptığım en iyi hizmet;  hanedan ailesinin vatana geri dönmesi için verdiğim kanun teklifinin kabul edilmesiydi” dedi.

Allah-u Teâlâ cümle ızdırap çektirilen Osmanlı Hanedanına gani gani rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.

Yazı: Faruk Ergat

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
OSMANLIYA DÜŞMANLIK; ONLARIN AMENTÜSÜNDE VAR!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Külliye Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Bizi Takip Edin