Kadir Canpolat; “ Kudüs’te Hilal ile Haçlılar karşı karşıya”

Kadir Canpolat;” Kudüs’te Hilal İle Haçlılar yeniden karşı karşıya”

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat;” Kudüs’te Hilal ile Haçlılar yeniden karşı karşıya geliyor” dedi.

Canpolat’ın yaptığı yazılı açıklamada; “Kudüs’e elçiliğini taşımak isteyen ABD, aslında büyük bir savaşın hazırlığında olduğunu gösteriyor.
15 Temmuz’da Türkiye’yi her yönüyle kaybeden ABD, bir hırs üzerine tiyatro mahkemelerde oyunlar oynuyor. Türkiye’nin her defasında eleştirileriyle bölgesel karizması çizilen ABD, Kaybedilen itibarlarının yeniden dizaynı için çıkış arıyor.
Çıka çıka çıkışı 1985’den beri ABD ve İsrail’in hayali olan ABD’nin Kudüs’te elçilik açarak İsrail’in Başkenti olduğunu tanımasıyla boy gösteriyor. Orta doğuda zülümle hem insanların gelir kaynaklarına el koyup, hemde onların canlarını, mallarını, namuslarını ve dahi İnançları tahkir ettiğini görüyoruz.
Bir devlet firavun devlet olması İçin daha ne yapmalıdır. Bir Müslüman Türk olarak belirtiyorum ki; İsrail ABD’yi kuklalaştırmış, ABD üzerinden Kudüs’ü İsrail’in Başkenti ilan ettirmiş, bu tüm dünyaya dayatılmış, celp edilmiş, yağmalanmıştır. Bu olayı asla kabul edemiyorum. Bu konu şahsım nezdinde dünyadaki tüm Müslümanların sesi olduğunuda biliyorum. Kabul etmemiz asla mümkün olmayan bir durdur.

MÜSLÜMANLAR TAHRİK EDİLMİŞTİR

ilk secde edilen yer olarak bilinen Kudüs, tüm dinlerin hoşgörüyle birbirlerine nezaket için de var olması ve yaratıcının rızasını kazanmak hedeflenmesi gerekirken, yaratıcıya karşı gelir gibi, kendi peygamberinden ve kitabından başka bir peygamberleri ve kitapları tanımamak bizzat-i yaratıcıya karşı bir eylemdir. Bu eylemin hiç bir dinde yeri yoktur. Bu hoşgörü ve mütevazi Medeniyeti tüm dinlerin kitaplarında mevcut olmasına rağmen İsrail barbarlığına ve zalimliğine yani bir acı kazandırmıştır.
Filistin Müslüman bir toplumdur. Diğer dinlere, renklere ve mezheplere eşit mesafede İslam’ın ahlakıyla hoşgörüsüyle ve mütevazi içinde binlerce yıllar bu ruh ve manada bu mukaddes ve mübarek şehre ev sahipliği yapmıştır. Bu ölçülerin ve saygınlığın yerine zalim ve terör Devleti İsrail’in elinde din adına hiç bir değer ve nezaketin kalmayacağı gibi huzur artık Kudüs’e çok uzaklaşmıştır.
Malları yağmalanan müslümanların artık dinleride yağmalanmış, onca çilelerin çekilmesi ve Şehitlerin verilmesi neticesiz kalmıştır. Bir Müslüman olarak İslam tarihi için en acılı günümüzü yaşadığımızı belirtmek isterim.
Biz Müslümanlar kendi kendimizle tartışır ve kavgalar ederken birileri tüm değerlerimizi tartışmalarımız ve kavgalarımız üzerinden yok ettiğini görüyoruz. Birbirimize tahammülümüz yokken biz hangi dinin temsilcileri olabiliyoruz? İslam’ın özünü yaşamak varken şekilciliklerle Müslümanlık yaparak Kudüs’e, Mekke’ye, İslam’a hangi amellerle, hangi yüzle sahip çıkıyoruz? Sözde Kudüs’e sahip çıkan ama islam’ın yanından geçemeyen bazı siyasilere şaşırmamak işten değil. Unutulmaması gereken bir husus var; “ İslam’a tüm dünyanın kardeşlik adına, adalet adına, hoşgörü ve huzur adına ihtiyacı var.” Allah aşkına İsrail’e kimin neden ihtiyacı olsun? Silah tüccarlarının ihtiyaçları silahları satmak İçin olabilir mi? Bu silah şirketlerinin büyük bir bölümünün ABD’ de olduğunu biliyoruz. Bu gün ABD Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ediyorsa silah satışlarını ikiye onlara katlamak içindir…

DERHAL AYASOFYA AÇILMALIDIR

Birleşmiş Milletlerin “İsrail’in Kudüs’le ilişkisi yoktur” kararına rağmen ABD’nin bu karar bilmez tavrına en büyük cevap Ayasofya olacaktır. Müslüman bir devletin topraklarında Cennet Mekan Hz Fatih’in muhteşem bir zaferle elde ettiği İstanbul’un ganimeti Ayasofya hala Ülkemiz sınırları içinde yer almasına rağmen, Müslümanlar kapalıdır. Daha Ülkemiz içinde büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz zaferin abidesi Ayasofya kapalıyken Kudüs’te riyakarlık yapmanın anlamı nedir? Türkiye’de Ayasofya’yı açma zamanı gelmiştir.
Yok edilmek istenen kaliteli yaşamın formülü İslam’ı ve bir hak gereği kutsallarımıza sahip çıkmamız gerekir. Kudüs’e sınırımız uzak olabilir lakin Gönüller’imiz çok yakındır. Türkiye de yaşadığımız öz yurdumuzda ki Ayasofya’yı açmak vicdanlarımıza rahatlatacak büyük ölçüde İslam aleminin yüreğine su serpecektir.
Görünen köy kılavuz mu istiyor, ne bekliyor…