İSTANBUL (AA) – İstanbul Devlet Tiyatrolarınca sahnelenen tek perdelik oyunda karakterlere, Ali Ersin Yenar, Nişan Şirinyan ile Ahmet Onğulu hayat veriyor.
Şendil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mumyaların” ilginç bir oyun olduğunu belirterek, hikayenin içinde düne, bugüne ve geleceğe dair bir sürü ipucu olduğunu söyledi.
“Oyunda yeni bir şeyler söylemeye çalıştık”
Ali Cüneyd Kılcıoğlu’nun ileriyi görebilen yazarlardan olduğunu dile getiren Şendil, “Bence önemli şeylerden biri yazarla ayrı düşmemeye çalışmak. Biz onun hayalini gerçekleştirdik.” dedi.
Şendil, oyunun hazırlık sürecinin çok keyifli geçtiğini belirterek şöyle devam etti:
“İki usta oyuncu Nişan Şirinyan ve Ali Ersin Yenar ile beraber çalıştık. Bu metinle beraber biz de yeni şeyler öğrendik, yeni bir şeyler söylemeye çalıştık. Ama biraz farklı bir biçimde seyirciye ulaşan, geçmişten başlayarak geleceğe ve bugüne dair bir hikaye. İki çöp toplayıcısının hikayesi. Oyunun karakterleri biraz dalga geçiyorlar bu durumla. Geçmişlerini unutuyorlar. Yeniden hatırlıyorlar, unutuyorlar, yeniden hatırlıyorlar ve sonunda diyorlar ki ‘yarın tekrar başa döneceğiz, bu da bizim lanetimiz’.”
“Oyunda çok profesyonel iki oyuncuyla çalıştığım için birazcık rahatım”
Seyirciye keyifli anlar yaşatmak istediklerini söyleyen Şendil, “Seyirci tiyatro salonuna birazcık kendi dertlerinden uzaklaşmak, biraz farklı bir ambiyans içinde olabilmek için geliyor. Elbette ki var olduğu anı unutmayacak, ama ‘evet ya işte biz de böyle yaşıyoruz’ demesi bizim için önemli.” ifadesini kullandı.
Şendil, oyunun ilk defa sahnelenecek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “İlk defa seyirciyle buluşacak bir oyunda bu heyecanın olmaması mümkün değil. Ben sahnede değilim ama belki onlardan daha fazla heyecanlıyım. Bu oyunda çok profesyonel iki oyuncuyla çalıştığım için birazcık rahatım.” diye konuştu.
“Mumyalar”, geçimlerini çöp toplayarak sağlayan, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, iş kazaları, şiddet olaylarını görüp bunlara kayıtsızlaşan iki kardeşin, her gün tekrar eden aynı yaşamlarını ve geçmişi hatırlamak için hafızalarını zorlamasını konu alıyor.
Oyun, yarın ve 30 Kasım’da Mecidiyeköy Stüdyo Sahne’de temsillerine devam edecek.
Müziklerini Yaseminsu Şendil’in hazırladığı oyunun dekor tasarımına Aytuğ Dereli, kostümlerine Dilek Kaplan ve ışık tasarımına Halit Akgül imza attı.
Muhabir: Özlem Limon
